Ebru Durupınar

Çekeceği fotoğrafları rüyasında gördüğü için gecenin bir yarısı uyanınca aldığı notları sabah okumakta zorluk çeken bir rüyaperesttir.

Yaratmadan, üretmeden, etrafını güzelleştirmeden geçen bir günü günden saymamasıyla ünlüdür. Bazen rengarenk kediler çizer, bazen gitarını eline alıp komşuları uyandırır, bazen sevdiği jöle markasına reklam repliği yazar, bazen de çektiği bir fotoğrafın kenarında neden boşluk bırakmadığına dakikalarca hayıflanır... Neyse ki photoshop konusundaki yeteneği felaket bir şekilde yüksektir ve sızlanmayı bırakıp kenara rengarenk boşluklar ekler.  (Evet evet, o göbekleri eritip belleri de inceltebiliyor!) 

​

Yenilikler ve öğrenmek en büyük tutkusudur. Bu sebeple yeniden ve yeniden üniversite okur. Şimdilerde bir Alman üniversitesinde web tasarımı ve dijital medya yöneticiliği okumaktadır. Bu bitince sırf zevk olsun diye oyun tasarlama konusunda eğitimine devam etmeyi arzulamaktadır. Kafasına koyduğunu yapar, kafasına koyması biraz zaman alır. Çok düşünür, ince eler sık dokur, yemez içmez proje üretir. Kafası bir birim zamanda bir birim işi yapmak icin tasarlandığından, elindeki işi bitirmeden konuşamaz, iş başındayken kendisine soru sorarsanız “evet haklısın” şeklinde beyincik cevapları verir. 

​

Gitar çalar, beste yapar, fotoğraf çeker, drone uçurur, yeni diller öğrenir, sanat dergilerine makaleler yazar, çizim yapar, çizimlerinden tişört yapar, müze kurar, web siteleri tasarlar, dernekler açar, kazancının yarısını kitaplara diğer yarısını yeni teknolojilere harcar. Kahve ve kediler vazgeçemedikleridir. İnce topuklu ayakkabı ve su buharı fotoğraflamak fetişleri arasındadır. Yolda yürürken aniden dans edebilir, kendisine gülümseyen insanlara göz kırpabilir! Sabırlıdır, eli çabuktur, çözüm üretmeden konusunu elinden bırakmaz. 

Tüm bunları yaparken daimi olarak projelerini düşünür, tasarlar, geliştirir, çoğaltır, kafasında bitirdiği işi kâh kaleme veya fotoğraf makinesine kâh adını ‘Feriştah’ koyduğu MacBook’una hemencecik aktarıverir. Sen olsan Ebru’yla çalışmaz mısın? Ben bir saniye düşünmem!